Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme

Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme de sağlıklı kilo kaybı için esas olan, alışkanlıklar ve yaşam tarzındaki değişikliklerdir. Bu yüzden tüp mide ameliyatı sonrası beslenme süreci konuda uzman bir diyetisyen tarafından desteklenmelidir.

Tüp mide ameliyatı ile mide, %80 oranında küçültülerek muza benzer bir görünümde, ince uzun bir tüpe dönüşür. Bu sayede besin alımı kısıtlanarak kilo verimi sağlanır. Emilim çok değişmediğinden sağlıklı besin seçimi kilo veriminde önemli bir rol oynar. Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme, ghrelin hormonu (açlık hormonu) salgılanan kısmın büyük ölçüde çıkarılmasına bağlı olarak oluşan iştah azalması nedeniyle önem kazanır. Fakat zamanla hormon salınımı normale döner ve iştah geri gelir. Tüp mide ameliyatı sonrası kilo verme süreci 18 aydır. Kilo kaybının sürmesi beklenen bu döneme erken dönem denir. İdeal kiloya ulaşım süreci kişiler arasında farklılık gösterebilir. Genel olarak ilk 6 ay hızlı kilo verilen, iştahın az olduğu bir dönemdir. Sonrasında verilecek kilo azaldıkça kilo verimi de yavaşlamaya başlar. Geç dönem ise kilo kaybı durduktan sonraki süreci kapsar.

Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme erken dönem ve geç dönem olarak ikiye ayrılır. Erken dönem beslenmede amaç midenin iyileşme sürecine uygun besini seçebilmek, doğru besin seçimi ile sağlıklı kilo verimini desteklemek, kilo verim sürecinde yeterli ve dengeli beslenebilmek, hedeflenen kiloya ulaşmayı sağlamak ve tüp mideye uygun yeme davranışı/alışkanlığı kazanabilmektir. Geç dönem beslenmede ise amaç sağlıklı beslenme alışkanlıklarını sürdürülebilmek ve kilo kontrolü sağlamaktır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme Erken Dönemde Nasıl Olmalıdır?

Tüp mide ameliyatı sonrası iyileşme süreci ilk 1 aydır. Midenin kesi yerleri ve stapler hattının sağlıklı iyileşebilmesi için beslenme oldukça önemlidir. İyileşme sürecinde ilk günlerde mide duvarındaki ödeme bağlı olarak, beslenirken aralıklı kramp şeklinde ağrı görülebilir. Bu nedenle ilk hafta mide geçişi kolay olan, mideyi çok yormayacak berrak sıvı besinler ile geçirilir. 2. hafta da mide dikişleri kaynama aşamasında olduğundan sıvı besinler ile devam edilir. Sıvılar yine tanesizdir fakat ilk haftaya göre daha kıvamlı olabilir. 3. hafta sindirimi kolay ince püre besinlere geçilir. Kıvamlı sıvılara ek olarak blenderize edilmiş besinler tüketilir. 4. hafta kalın püre denilen daha koyu kıvamlı blenderize ya da ezilmiş besinler ile devam edilir.

Tamamen iyileşme sağlandıktan sonra katı besine geçiş yapılır. 5.hafta öncelikle yumuşak katı besinler denenir. 6 ve 7. hafta parça etler gibi daha katı besinler denenmeye başlanır. 8. haftada hemen hemen her besin denemiş olur. Bu şekilde sıvıdan katıya doğru aşamalı olarak geçildiğinde beslenme durumu iyileştirilmiş olur. Herhangi bir aşamaya geçişte sorun olduğunda bir önceki aşamaya dönerek beslenmeye devam edilmelidir. Herhangi bir aşamada sorun oluşturan besin 1 hafta ertelenerek yeniden denenmelidir. Hastanın durumuna göre bazı besinlere geçiş süreci birkaç gün önceye çekilebilir veya geriden gelebilir. Hastalara bu süreçte sağlıklı kilo verebilmek için hangi besinleri, ne kadar tercih etmeleri gerektiği ve beslenirken nelere dikkat etmeleri gerektiği bariatrik diyetisyenleri tarafından anlatılır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme de Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Erken dönemde stapler hattı midenin normal kasılmalarına uyum sağlamaya çalışır. Mide eskisi gibi kasılamadığı için iyileşme sürecinden sonra da bazı sindirim zorlukları yaşanabilir. Tüp mide ameliyatı sonrası beslenme de herhangi bir rahatsızlık hissedildiğinde besin ve sıvı alımı kesilmelidir. Oluşabilecek rahatsızlıkları en aza indirgemek için yeni mideye uygun bir beslenme davranışı edinilmelidir. Uygun beslenme davranışı şu şekilde olmalıdır. Besinler önerildiği zamanda denenmelidir. Sıvılar küçük yudumlar halinde katılar ise küçük lokmalar halinde aralıklı olarak tüketilmelidir. Yumuşak dahi olsa katılar çok iyi çiğnenmeli ve yeme süresi uzatılmalıdır. Yavaş beslenme ile doygunluk hissi daha iyi fark edilecektir.

Doygunluk hissedildiğinde yemeye ya da içmeye son verilmelidir. Kalan besine önerilen süre sonra devam edilmelidir. Katı besinlerle sıvı besinler bir arada tüketilmemelidir. Bunun nedeni öğünde yeterli katı besin alımını sağlamaktır. Ayrıca katı ve sıvı besin birleştiğinde şişme olduğundan porsiyon kontrolü sağlamak zorlaşmakta ve mideyi büyütme ihtimali oluşmaktadır. Bu nedenle en sağlıklı yöntem içeceklerin yiyeceklerden ya 10 dk önce ya da 30 dk sonra alınmasıdır. Unutulup hızlı bir şekilde mide kapasitesinden fazla besin tüketildiğinde ağrı olsa da kişi kendini kusmaya zorlanmamalıdır. Bu durumda yürüyüş yaparak rahatlama beklenmelidir. Ağrı artıyor veya rahatlama olmuyorsa bariatrik cerrahi ekibinizin hemşiresi ile iletişime geçilmelidir. Mide besini tolere edemediğinde veya miktar fazla geldiğinde genellikle kusma kendiliğinden oluşmaktadır. Kusmadan sonra 2 saat hiçbir şey yiyip içilmemeli sonraki 4 saat berrak sıvılar ile beslenilerek mide dinlendirilmelidir. Ayrıca kusma veya ağrı sorunu yaratan besinin yeniden denenmesi 1 hafta ertelenmelidir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Sıvı Beslenme Döneminde Hangi Besinler Tüketilir?

Ameliyattan sonraki ilk gün ağızdan kontrast maddeli su içirilerek mide geçişi görüntülenir (kaçak testi) sonrasında oral besin alımına başlanır. Herhangi bir bulantı veya ağrı yok ise ilk olarak su ve %100 elma suyu yudumlanır. Hastalardan pipet kullanmadan, küçük yudumlar şeklinde aralıklarla sıvı yudumlamaları istenir. Şişkinlik, gaz, ağrı ya da bulantı hissettiklerinde içmeye son vermeleri istenir. Bu durum ilk günlerde doygunluk hissi yerine geçmektedir. İlk 2 gün alınan sıvı miktarının saatte yarım çay bardağını (50 ml) geçmemesi istenir. 2. gün beslenmeye tanesiz ve posasız berrak et/tavuk suyu, şekersiz komposto/hoşaf, ıhlamur veya açık çay eklenerek aynı şekilde denenmesi istenir. Taburcu olmadan önce hastaya iyileşme sürecinde nasıl beslenmesi gerektiği diyetisyeni tarafından anlatılır ve tüp mide ameliyatı sonrası beslenme listesi verilir. Taburcu olunan 3. gün yoğurt suyu, sulandırılmış light ayran, mandalina portakal greyfurt dışında diğer %100 meyve suları, ada çayı dışında diğer bitki çayları beslenmeye eklenir. 5. gün light süt veya laktozsuz süt, soya sütü, badem sütü, duru olarak hazırlanmış süzülmüş çorbalar beslenmeye eklenir. Süzülmüş domates çorbası, sulu hazırlanmış tarhana veya bezelye çorbası, süzülmüş şehriye çorbası bu aşamada tercih edilir. İlk 10 gün çorbaya un ve salça konulmaz. Mercimek ve ezogelin çorba kıvamlı ve gaz yapıcı olduğundan tercih edilmez. 7.gün Light yoğurt, probiyotik yoğurt, light kefir beslenmeye eklenir. Tüp mide ameliyatı sonrası ilk haftadan sonra protein tozuna başlanır ve 30. güne kadar devam edilir. Önerilen protein tozunun kutusundan bir ölçü kaşığı çıkmaktadır. Bununla 1 ölçek toz alınıp 300 ml su veya süt ile karıştırılır ve bu şekilde tüketilir. 10. günde az miktarda un ve salça ile kıvam verilmiş çorbalar, terbiyeli çorbalar beslenmeye eklenir. Süzülmüş sebze çorbası, süzülmüş yayla çorbası, süzülmüş tavuk çorbası, süzülmüş paça çorbası bu aşamada önerilir. 10. günde aksi belirtilmedikçe rafadan sulu yumurta, lor/labne/süzme peynir ve kabuğu soyulmuş ince dilimlenmiş domates denemesi yapılır. Besinler tek tek denenir. Herhangi birinde sorun yok ise ilerleyen günlerde peynirli omlet/ menemen şeklinde karışım halinde de yenebilir. Bu denemede hazımsızlık sorunu olursa 15. güne ertelenip yine aynı şekilde başlanmalıdır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Sıvı Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

bu şekilde tüketilir. 10. günde az miktarda un ve salça ile kıvam verilmiş çorbalar, terbiyeli çorbalar beslenmeye eklenir. Süzülmüş sebze çorbası, süzülmüş yayla çorbası, süzülmüş tavuk çorbası, süzülmüş paça çorbası bu aşamada önerilir. 10. günde aksi belirtilmedikçe rafadan sulu yumurta, lor/labne/süzme peynir ve kabuğu soyulmuş ince dilimlenmiş domates denemesi yapılır. Besinler tek tek denenir. Herhangi birinde sorun yok ise ilerleyen günlerde peynirli omlet/ menemen şeklinde karışım halinde de yenebilir. Bu denemede hazımsızlık sorunu olursa 15. güne ertelenip yine aynı şekilde başlanmalıdır.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Sıvı Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Taburculukla beraber vücudun sıvı ihtiyacını karşılamak için günde en az 4 su bardağı sıvı tüketilmelidir. Yeterli sıvı alınmadığında halsizlik ve baş ağrısı görülebilmektedir. 7. Günden itibaren diğer sıvılar hariç sadece sudan günde en az 1 litre içilmelidir. Günde 8 öğün yapılabilmektedir. Öğünler arası en az 2 saat olmalıdır. Gün boyunca susamayı beklemeden su yudumlanmalıdır. Besin çeşitliliği sağlamak için önerilen sıvıların hepsi denenmelidir. İçebilirlik iyi ise besleyici değeri en yüksek olan protein içeren sıvılar daha çok tercih edilmelidir. Sıvıların şekersiz, az yağlı veya yağsız, tanesiz olmasına dikkat edilmelidir. Örneğin marketten alınan meyve suları %100 olmalıdır. Meyve suyu evde yapılacaksa bir tülbentten geçirilip posası alınmalıdır. Meyveli yoğurt/süt gibi şekerli besinler tüketilmemelidir. Et suyu hazırlanırken kemikli kısımlar kullanılır, lezzet vermesi için sebzelerle birlikte haşlanabilir. Daha sonra ince süzgeçten geçirilerek katı taneler ayrılır. Et suyu içeren sıvılara ilave yağ konulmamalıdır. Et suyunun da fazla yağı alınmalıdır. Çorbalar süzgeç kullanılarak katı tanelerinden ayrılmalıdır. Çorbaya az miktarda tuz ve limon ilave edilebilir. Fakat diğer baharatlar ilk 15 gün tüketilmemelidir. Çorbalara proteini arttırmak için et suyu, light labne peynir veya light yoğurt ilave edilebilir. Kremalı çorbalar tüketilmemelidir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Püre Döneminde Hangi Besinler Tüketilir?

Tüp mide ameliyatı sonrası 14. günden itibaren bebek maması kıvamında blenderize sulu pürelere başlanır. Sıvı besinlere ek olarak kabak, havuç ve patates püresi beslenmeye eklenir. Patates püresi et suyu veya light süt ile açılır. Önceki günlerde denenen yumurta ve peynir ertelenmişse yeniden denenir. 17. gün ıspanak, semizotu, pazı, bezelye(kremasız) püreleri beslenmeye eklenir. 18. gün meyve pürelerinden ilk olarak muz, elma ve armut beslenmeye eklenir. 19. günde meyvelerden çilek, kayısı ve şeftali (kabukları soyulmuş), ananas püre halde beslenmeye eklenir. Tatlı olarak şekersiz muhallebi, puding, keşkül veya light dondurma 1-2 top tercih edilebilir. 20. gün yağsız fırın mücver beslenmeye eklenir. 21. günden itibaren ezilmiş katı pürelere geçilir. Haşlanmış yumuşak sebzeler çatalın sırtı ile ezilerek yenebilir. Kremasız mantar püresi eklenir. Ton balığı beslenmeye eklenir. Ton balığı sindiriminde sorun olmadı ise ilerleyen günlerde ızgara/buğulama/ fırın şeklinde mevsim balıkları da beslenmeye eklenir. Tavuk ya da et parçası içermiyorsa taneli çorbalar süzgeç yerine blendır edilerek tüketilir.

Püre Döneminde Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?

Dehidrasyonu önlemek için sadece sudan günde en az 1,5 litre içilmelidir. Sıvı besinlerden sonra 2 saat püre besinlerden sonra 3 saat konarak günde 6 öğün şeklinde beslenilir. Öğün aralarında su yudumlamak unutulmamalıdır. Bu noktada katı sıvı ayrımına dikkat edilmelidir. Püre döneminde öğün sayısı azaldığından protein alımı artırılmalıdır. Bu noktada sıvı besin olarak meyve suyu komposto yerine süt ayran kefir tercih edilerek ara öğün yapılmalıdır. Ana öğün olan püre besinlere et-tavuk suyu, labne peynir, süt, yoğurt ilave edilerek günlük protein alımı artırılır. Az yağlı şekersiz beslenmeye bu dönemde dikkat edilir. Her gün 1 önerilen besin denenmelidir. Mideye dokunan bir besin olduğunda 1 hafta ertelenmelidir. Denenen besinler ileri ki günlerde karışım halinde de tüketilebilir. Örnek verecek olursak kabak ve havuç ayrı ayrı denendikten sonra mücvere geçilir. Dışarıda iseniz porsiyonunda 10 gramdan daha az şeker olan bebek püreleri tercih edilebilir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Tüketimine Dikkat Edilmesi Gereken Besinler

Tüp mide ameliyatı sonrası kola, fanta, soda gibi asitli ve gazlı içecekler en az 1 yıl tüketilmemelidir. Bu içecekler mide asidini artırarak iyileşme sürecini olumsuz etkilemektedir. Mide içerisinde gaz çıkışına bağlı olarak şişkinlik oluşturmaktadır. Bu nedenle mideyi büyütme ihtimalleri bulunmaktadır. Ayrıca yüksek kalorili olduklarından kilo verimini de olumsuz etkileyen besinlerdendir. Mandalina, portakal, greyfurt gibi asitli ve gaz yapıcı meyveler ve suları ilk 45 gün tüketilmemelidir. Kuru meyveler katı yapılarından dolayı ilk ay tüketilmemelidir. Kuru baklagiller(mercimek, nohut, kuru fasulye, iç bakla, kuru barbunya, soya fasulyesi) yüksek lifli yapıları ve gaz yapıcı olmalarından dolayı ilk 45 gün tüketilmemelidir. Bu sürede çorbaların veya pürelerin kurubaklagil içermemelerine dikkat edilmelidir. Çiğ sebzeler lifli yapılarından dolayı ilk ay tüketilmemelidir. Lahana, brokoli, kuşkonmaz, brüksel lahanası, pırasa, enginar, karnabahar gaz yapıcı olduğu için ilk ay tüketilmemelidir. Mısır tıkanmaya neden olduğundan ilk 3 ay tüketilmemelidir. Tüp mide ameliyatı sonrası kahve dehidrasyona (sıvı kaybı) neden olduğundan ilk ay tüketilmemelidir. 1. aydan sonra kahve tüketimi günde 1-2 fincanı geçmemelidir. Tüp mide ameliyatı sonrası alkol mide mukozasını tahriş ettiğinden, az miktarı bile yüksek kalori içerdiğinden ve dehidrasyona neden olduğundan ilk ay tüketilmemelidir. 1. aydan sonra alkol tüketilecekse kilo verimini olumsuz etkilememek için, 2 haftada 1 kadehi geçmemelidir. Önerilen ise ilk 6 ay kilo veriminin hızlı olduğu dönemde alkolün tüketilmemesidir. Kırmızı et, tavuk eti, ekmek, pirinç pilavı, makarna, bulgur pilavı, zeytin, kuruyemiş gibi katılar ilk ay tüketilmemelidir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Katı Besinler Nasıl Tüketilmelidir?

Sıvı ve püre dönemi sağlıklı bir şekilde tamamlandıktan sonra katı besinlere geçilir. Öncelikle yumuşak katı besinler ile başlanır. Kırımızı et ve tavuk eti sert yapılarından dolayı sindirimi zor besinlerdir. Etler sağlıklı pişirme teknikleri (buharda pişirme, haşlama, fırın, güveç, mühürleme, ızgara) ile yumuşak hale getirilerek tüketilmelidir. Bu şekilde küçük midenin besini sindirebilmesi kolaylaşacaktır. Suyunu kaybetmiş sert pişmiş etler çok iyi çiğnense de midede takılmaya neden olabilir. Bu durumda ağrı ya da bulantı oluşabilir ve yeterli beslenme sağlanamaz. Katılarla birlikte sıvı alınmadığı için katı besin ağızda püre kıvamına gelene kadar çiğnenmelidir. Bu şekilde yutma zorluğu da yaşanmamış olur. Etler küçük parçalara bölerek tüketilmelidir. Her gün sırasıyla önerilen bir besin denenmeli sorun yaşandığı takdirde bir önceki besine geri dönülmelidir. Sorun yaşatan besin 1 hafta sonra yeniden denenmelidir. 5.hafta sırasıyla karnıyarık içi gibi kıymalı sebze yemekleri, sulu köfte yemeği ve ızgara köfte denenir. 6. hafta lokum kıvamında bonfile ve kuşbaşı et denenir. 7. hafta kebap, kuzu eti, et döner, tavuk but ve sakatatlar denenir. 8. hafta tavuk göğsü ve pirzola denenir. 5. Haftadan itibaren ilk ay yasak olan diğer katı besinlerde beslenmeye eklenir. Çiğ sebzeler tek tek denenmelidir. Lifli oldukları için çok iyi çiğnenmelidir. Tüp mide ameliyatı sonrası ekmek tüketimi günde 1 dilimi geçmemelidir. Kızartılmış ekmek daha rahat sindirilir. 1 dilim ekmek yerine geçen bazı besinlerin günlük tüketimi ise etimek 2 adet, grissini incelerden 3 adet, pirinç-bulgur-makarna-erişte 3 yemek kaşığı, yulaf ezmesi/müsli 2 yemek kaşığı, beyaz leblebi 1 çay bardağı şeklinde olmalıdır. Kuru yemişler günde 5-10 adeti geçmemelidir.

Tüp Mide Ameliyatı Sonrası Beslenme Şekli Nasıl Olmalıdır?

Beslenme önceliğiniz protein kaynakları, sebze- meyveler ve tahıl grubu şeklinde olmalıdır. Mide hacmi küçük olduğundan besleyici değeri en yüksek olan gıdayı öncelikle ve daha fazla miktarda tüketmek yeterli ve dengeli beslenme sağlanmasında önemlidir. Sağlıklı kilo verimi için yüksek protein içeren, lif oranı yüksek, düşük kalorili ve düşük yağlı, basit şeker içermeyen bir beslenme şekli önerilir. Bu nedenle besin seçimi kilo veriminde oldukça önemlidir.

Katı besinlere geçildikten sonra protein içeren 3 ana ve 2 ara öğün olacak şekilde günde en az 5 öğün yapılmalıdır. Günde en az 60 gr protein alınmalıdır. Yeterli protein alımı sağlanamıyorsa öğün sayısı artırılmalıdır ya da bir süre daha protein tozu kullanımına devam edilmelidir. Güne erken başlanmalı ve öğün atlanmamalıdır. Erken yatılarak gece acıkma, yemek yeme isteği önlenmelidir. Yatmadan 2 saat önce bir şey yenmemelidir. Katı etlerden sonra 4 saat, çatalla ezilebilen bir besinden sonra 3 saat, sıvı besinden sonra 2 saat ara konulmalıdır. Öğün aralarında su yudumlamak unutulmamalıdır. Örnek verecek olursak; saat 9 da kahvaltı (1 tam yumurta, 30 gr. peynir, 2 ceviz, söğüş sebze) saat 12 de öğle yemeği (90 gr yumuşak et ve püre sebze) saat 16 da ara öğün (200 ml kefir) saat 18 de ara öğün (150 gr yoğurt ve meyve) saat 20 de akşam yemeği (120 gr yumuşak et/tavuk/balık) bu tip bir beslenme ile günlük 70 gr protein alınmaktadır. Protein ihtiyacının kişiye göre değişebildiği unutulmamalıdır. Günlük ihtiyacı karşılayabilmek için beslenmede ilk olarak protein kaynakları tüketilmelidir. Öncelikle hayvansal proteinler sonrasında bitkisel proteinler tercih edilmelidir. Bunun nedeni hayvansal kaynakların çok daha az miktarlarıyla daha fazla protein, vitamin ve mineral alınabilmesidir. Hayvansal protein kaynakları; kırmızı et, tavuk eti, balık, yumurta, süt ve süt ürünleridir. Bitkisel protein kaynakları; kuru baklagiller, kinoa, chia tohumu ve karabuğdaydır. Ispanak, brokoli, bezelye ve mantar protein içeriği yüksek sebzelerdir. Antep fıstığı ve kabak çekirdeği de protein içeriği yüksek kuruyemişlerdendir. Hayvansal proteinler aynı zamanda yüksek oranda yağ içerirler. Kalori alımını sınırlandırmak için etlerin yağsız kısımları, yağsız balıklar ve yağsız süt ürünleri beslenmede tercih edilmelidir. Etler yağda kızartılmamalı ve et içeren yemeklere ilave yağ konmamalıdır. Kalori alımını kısıtlamak için beslenmede ilk günden itibaren basit karbonhidratlar (çay şekeri, bal, reçel, pudra şekeri, pancar şekeri vs) yasaklanmaktadır. Bunun bir nedeni de küçük mideden şekerin kana daha çabuk karışması ile kan şekeri dengesinin bozulmasıdır. Bu durumda iştah olumsuz etkilenerek sık acıkmalar görülebilmektedir. Ayrıca fazla karbonhidrat tüketimi tüp mide ameliyatı sonrası dumping sendromuna neden olabilmektedir. Bu durum karın ağrısı, kramp, bulantı, ishal, bayılma hissi, taşikardi şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bunu önlemek için şeker yerine canderel, splenda gibi tatlandırıcılar tercih edilmelidir.

Öğünler daha çok protein ağırlıklı olmalıdır. Bazı kişilerde meyve tükettikten sonra da bu durum oluşabilmektedir. Bu durumda %100 meyve suyu dahil meyve suları kesilmeli, püre dönemde meyveler süt ya da yoğurtla karıştırılarak tüketilmelidir. Çikolata gibi hem şeker hem yağ içeriği yüksek, kalorisi yüksek hazır gıdalar ilk ay kesinlikle tüketilmemelidir. Tatlı tüketimi 15 günde 1 olacak şekilde planlanmalıdır. Şerbetli tatlı tüketiminden yaşam boyu kesinlikle kaçınılmalıdır. Bunun yerine sütlü tatlılar tercih edilmelidir. Bir ara öğün yerine tercih edilen sütlü tatlı 100 gramı geçmemelidir. Tatlı olarak çikolata tercih edilecekse en az %60 kakao içeren 2 parça çikolata yeterlidir. Dondurma tercih edilecekse 2 topu geçmemelidir. Tatlı tüketilen gün meyve tüketilmemelidir.

Diğer günlerde tatlı ihtiyacı meyveden karşılanmalıdır. Yağ ve yağlı besinler midede en zor sindirilen besinlerdir. Bu nedenle iyileşme sürecinde yağ kısıtlaması yapılmaktadır. Erken dönemde yağlı besinler sindirim zorluğu yarattığından ve yüksek kalorileri ile kilo verimini olumsuz etkilediğinden beslenmede tercih edilmemelidir. Özellikle kızartmalar, cips, mayonez, krema, kaymak, krem peynir, margarin, tereyağı, tam yağlı süt/peynir, salam, sucuk, sosis, fındık kreması veya şokella, yağlı soslar, içeriği bilinmeyen paketli ürünler, önerilenden fazla kuruyemiş ve yağlı fırın/pastane ürünlerinin tüketiminden kaçınılmalıdır. Yeterli protein tüketimi sağlandıktan sonra sağlıklı karbonhidrat kaynaklarına yer verilmelidir. Yüksek lif içeren, tok tutucu, kan şekerini hızla yükseltmeyen ve besleyici değeri yüksek olan kompleks karbonhidrat kaynakları beslenmede tercih edilmelidir. Bunlar sebzeler, baklagiller ve tahıllardır. Tahıl grubundan besleyici değeri en yüksek olanlar bulgur veya kara buğday (pirinç yerine), tam tahıllı ekmek (beyaz ekmek yerine), integral makarna (beyaz makarna yerine), esmer un (beyaz un yerine), yulaf ve müsli beslenmede tercih edilmelidir.